Burun aldığımız havanın akciğerlere iletilmesi, ısınması, nemlenmesi ve içerisindeki yabancı / zararlı maddelerin filtrelenmesinde büyük rol oynamaktadır. Isınmış ve nemlenmiş olarak akciğerlere giden hava çok daha verimli şekilde kullanılmaktadır. Ayrıca nefes alma sırasında burun pasajlarında hava akımına karşı oluşan direnç ve hava akımının yarattığı lokal soğuma birtakım alıcıları tetikleyerek alt solunum yollarının ve akciğerlerin daha iyi genişlemesinde katkı sağlamakta (nazo-pulmoner refleks) ve havanın akciğerlerde daha derine inerek gaz alışverişi verimini arttırmaktadır.
Burnumuzun bu fonksiyonları yerine getirmede en önemli bileşeni burun etleridir (konkalar). Konkalarda mukoza altı dokuda çok zengin kan ağı mevcuttur. Bu ağ sayesinde genişleyip küçülme özelliği kazanmışlardır ve bulunulan ortam hava koşullarına göre nefes skalitesini ayarlarlar. Konkalar da çeşitli nedenlerle aşırı büyüyerek (konka hipertrofisi) burun nefesini olumsuz etkileyebilirler.
Burun tıkanıklığı durumunda ağız solunumu artmakta, nazo-pulmoner refleks arkı aksadığı için solunum havası akciğerlerde yeterince tutulamamakta ve sonuç olarak gaz alışverişinin verimi azalmaktadır.
Burun tıkanıklığı çok farklı nedenlerle oluşabilmektedir ve gündüz ve/veya gece hayat konforunuzu düşürebilmektedir. Erişkinlerde burun tıkanıklığının en sık nedenler iki burun pasajını ayıran kıkırdak ve kemik yapıdaki bölmenin (septum) eğrilikleri (septum deviasyonu) ve/veya konka hipertrofisidir. Çocukluk döneminde (özellikle 3-6 yaş arası) ise en sık kronik burun tıkanıklığı nedeni geniz eti büyümesidir (adenoid hipertrofi). Doğumda olan burun tıkanıklıklarında koanal atrezi (burun pasajlarının geniz açıklığının olmaması) akla gelmelidir. Çocuklukta alerji, sinüzit ve buruna yabancı cisimlerin sokulması da nadir olmayarak burun tıkanıklığına neden olmaktadır. Çocukluk döneminde burun tıkanıklığı nedeniyle sürekli ağız solunumu yapmak yüz iskeleti ve diş sorunlarına da neden olabilmektedir. Hem çocukluk hem de erişkinlerde burun tıkanıklığı nedeni olabilen mukozal yüzeylerin ödemlenmesine neden olan alerjik rinit durumu söz konusu olabilmektedir.
Klinikte sık karşılaştığımız diğer olası burun tıkanıklığı nedenleri olarak enfeksiyonlar (akut, kronik rinosinüzit), nazal polipler, burun yapılarının anatomik varyasyonları (burun kanadı varyasyonları, konka bülloza) sayılabilir. Daha nadiren burun içi tümörler de tıkanıklık şeklinde kendini gösterebilmektedir.
Anlaşılacağı gibi burun tıkanıklığının pek çok farklı nedeni olabilmektedir ve bunların bir veya fazlası bir arada bulunabilmektedir. Bu nedenle nedenlerin ortaya konabilmesi için öykü ve muayene şarttır. Tıkanıklık yaratan neden veya nedenlerin tedavi yaklaşımları da farklılık göstermektedir. Yumuşak dokuları ve mukozal yüzeyleri ilgilendiren sorunlar ilaçlar ile tedavi edilebilmekteyken sert dokular (septum deviasyonu, konka bülloza gibi) veya tümörlerin tedavisinde sıklıkla cerrahi tedavi seçilebilir.
Eğer burun tıkanıklığı nedeni olarak enfeksiyon düşünülüyor ise bu enfeksiyonun uygun ilaçlarla tedavi edilmesi ile burun tıkanıklığı düzelebilir. Alerji nedenli burun tıkanıklığı düşünülüyor ise uygun antialerjik ilaçlar verildiğinde burun tıkanıklığı şikayetinde de azalma sağlanabilir. Kronik sinüzit ve/veya polip nedenli tıkanıklıklarda dahi uygun medikal tedavi ile sonuç alınabilmektedir.
Kişinin nefes alma ile ilgili sorunlarına yönelik yapılan ameliyatlara fonksiyonel burun ameliyatları adı verilir. Bu tip cerrahilerde burun şeklini değiştirme amacı güdülmez, ancak yüksek dar burun çatısı veya kısa nazal kemik gibi burun dış çatı kıkırdaklarının da zayıflık nedeni ile burun tıkaınklığı sebebi olabileceği durumlarda burun dış şekli de değiştirilebilmektedir.
Burun içerisinde doğuştan veya sonradan meydana gelen bir takım anatomik veya patolojik değişimler burun tıkanıklığına neden olabilmektedir. Septum (burun bölmesi) özelinde düşünürsek, genetik veya çevresel (travma) etkiler ile bu bölmenin kemik ve/veya kıkırdak kısımlarında oluşan eğirilikler septum deviasyonu olarak adlandırılır ve erişkinlerde en sık burun tıkanıklığı nedenidir. Deviasyon tedavisi cerrahidir.
Septum deviasyonu burun tıkanıklığı, burun kanamaları, horlama ve uyku kalitesinin azalması, koku alma problemleri, burun deliklerinde asimetri, sık üst solunum yolu enfeksiyonları, sinüzit, geniz akıntısı, kronik baş ağrıları ile kendini gösterebilir.
Septumdaki eğriliklerin düzeltildiği ameliyata “septoplasti” adı verilir. Her gördüğümüz septum deviasyonunu ameliyat etmiyoruz. Deviasyon kişide burun tıkanıklığına neden oluyor ise cerrahi düzeltmeden fayda göreceğini, hayat kalitesinin artacağını belirterek ve ameliyat ile düzeltme seçeneğini öneriyoruz. Nefes algısı kişiden kişiye çok değişkenlik gösterebilmektedir, bu nedenle bazen şiddetli bir deviasyonu olmasına rağmen kişi burun tıkanıklığından yakınmayabilmektedir. Hafif bir deviasyonu olan bir kişi ise çok rahatsız olacak derecede burun tıkanıklığından yakınabilmektedir. Bu noktada hastanın yakınmasının nedenini saptamak önem arz eder.
Septoplasti ameliyatı, hastanın uyumuna göre lokal anestezi (sadece burnun uyuşturulması), sedasyon (damardan rahatlatıcı ilaç verilerek) veya genel anestezi ile uygulanabilmektedir. Burun bölmesi en uç kısımlardaki ve yüksek deviasyonu olanlarda açık teknik adı verilen burun direğine yapılan küçük bir kesi ile yaklaşmak gerekebilir. Aksi hallerde burun delikleri içinde kalan kesi ile düzeltme işlemleri uygulanmaktadır. Her iki yaklaşımda da hastanede yatış gerekmemektedir. Ameliyatta tıkanıklık yapan septum kısmı çıkartılabilir ya da düzeltilerek yeniden yerine yerleştirilebilir. Bu ameliyat ile burnun dış görünüşü değişmez. Cerrahi sonrası buruna tampon koyulabilir veya koyulmayabilir. Tampon yerleştirilse de günümüzde çıkarılması konforlu olan ve ameliyat sonrası daha rahat nefes almayı sağlayan tamponlar mevcuttur.
Konka hipertrofisi deviasyon ile birlikte veya tek başına burun tıkanıklığına yol açan en sık nedenlerdendir. Solunan havanın nemlendirilmesi, ısıtılması ve temizlenmesi görevler olan konkalar kronik sinüzit, kroink toza maruziyet, alerjik nezle ve septum deviasyonları, bazı burun spreylerinin uzun süre kullanımı gibi nedenlerle büyüyebilir.
Bu büyüme nedeni ile burun solunumu zorlaşabilir. Konkalar bir cerrahi uygulamadan önce ilaç tedavisi ile yanıt alınıp alınamdığı test edilmelidir.
Konkaların boyutlarını küçültmek amacı ile uygulanır. Bu ameliyatlar sırasında konkaların tamamen alınması söz konusu değildir. Konkalar fonksiyonlarını sadece engellemeyecek boyutlara gelecek şekilde küçültülür. Popüler cerrahi yaklaşım konka mukozasını koruyarak kontrollü küçülme sağlayan radyofrekans ile konka küçültmedir.
Konka mukozası altında iğne ile radyo frekans kullanarak ısı uygulaması prensibi söz konusudur. Yanma ile dokuda küçülme söz konusu olmaktadır. Birden fazla uygulama seansı gerekebilir. Çevre dokulara zarar vermeden hızlı ve oldukça acısız bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Hastalarımız hızlı bir şekilde günlük hayatlarına dönebilirler.
Septoplasti ve/veya Konka Cerrahisi Sonrası Nelere Dikkat Etmeli?
Septoplasti Ve/veya Konka Cerrahisi Sonrası Nelere Dikkat Etmeli?